8 Aralık 2006 Cuma

Astroloji ve Astronomi

Asagidaki yazim hakkinda:

1999 yilinin Temmuz ayiydi. Bir astrolog kardesim Ugur BOSTANCI (Elk. Muh.), internetteki Dergi.org (su anda faaliyet gostermiyor malesef) adli edebiyat agirlikli, oldukca duzeyli yazilarin yayinlandigi bir sitede astroloji konusu, bilimsel bir hava verilmeye calisilarak, yanlis bir yaklasimla kucuk dusurulmeye calisildigini, buna benim yanit vermem gerektigini iceren bir yazi gonderdi.

Yaziyi inceledikten sonra iyi niyet icermedigine karar verip cevaplari asil metnin gerekli yerlerine (italik harflerle) eklemeler yaparak, bir karsilikli gorusme niteligindeymis gibi yazip editore gonderdim. Cevap hakkina binaen yayinlanmasini rica ettim. Sayın Editor, asil yaziyi yayindan cekip her ikisini de icerdigi icin asagidaki yaziyi yayinladi. Daha sonra benden bu yazailara devam etmemi rica ettiler. "Astroloji" basligi acilmasi sartiyla kabul ettim ve 6 adet yazim daha yayinlandi. Bu yazilarimi da bu blogda okuyabilirsiniz.

Saygilarimla
C. C. ARDA


ASTROLOJİ
( ÖNCEKİ SAYIDA YAYINLANAN MAKALEYE YANIT )

(Temmuz 1999)

1. GİRİŞ
Astronomi biliminin ve astronomların en başta gelen problemlerinden birisinin de "astroloji" ve bununla ilgilenen "astrologlar" olduğunu düşünüyoruz.

-???

Bu nedenle konunun, "Astronomların Problemleri" konu başlığı altında incelenmesinin uygun olacağını vurgulamakta fayda vardır. Müsbet bilimin ve gerçeğin göstergesi olan "astronomi bilimini" sürekli sömürerek, maddi çıkarlar uğruna halkı kandıran astrologlarla mücadele etmek ve halkı aydınlatmak bizlerin, yani astronomların görevidir.

-Neden astroloji astronomiyi sömürsün ?

Bu mücadeleyi yapmazsak, ve halkı gerçek bilimin ışığıyla aydınlatmazsak en az astrologlar kadar suçlu duruma düşeriz. Bu yazıda astrologların fal bakarken izledikleri yol, araç ve gereçleri hakkında kısa bir bilgi verildikten sonra astrolojinin neden bilim olamayacağının delilleri sunulacak ve astrolojinin cevap veremediği bazı astronomik gerçekler anlatılacaktır. Bu konudaki her türlü faaliyet için öneri ve görüşlerinize açık olduğumuzu belirtmek istiyoruz.

-Bakalım, göreceğiz…

2. ASTROLOJİDE KULLANILAN GEREÇLER VE YÖNTEM

Astrolojide insanların nitel ve nicel özelliklerinin nasıl bir yöntem kullanılarak belirlendiği anlatılacaktır. Astrologlar doğum haritası (yıldız haritası ya da horoskop) adını verdikleri bir şemayı, fala (?) bakmak için kullanırlar. Biz astronomlar için tayf veya teleskop ne ise, astrologlar için de bu şema odur.

-Doğru!, Tabii ephemerisleri (gökgünlüklerini), ve diğer tabloları saymazsak.

Yani haritası çıkarılan insanın kişiliğinin tüm sırları bu şemada gizlidir.

-Eksik bilgi,
Bu şema; diğer birçok tekniğin kullanılması için kullanılan bir rezervuardır. Buna “natal harita” denir. Bunun gibi birçok türev şemalar ve tablolar bu haritadaki konumlar baz alınarak hesaplanır.

Doğum haritası (horoskop), Dünya'nın belirli bir yerinden ve belirli bir anında Güneş, Ay (bunlara "ışıklar" denir) (kimine göre) ve gezegenlerin Dünya ile yaptıkları açıları gösterir.

-Yanlış ve eksik bilgiler!
-Dünya ile değil birbirleri ile ve bazı cismen var olmayan hassas noktalarla (Asc, MC, IC, Midpointler, Vertex vb.) yaptıkları açıları ve ayrıca bu noktaların ve gezegenlerin konumlarını derece dakika saniye bazında veya 360 derece olarak yada tekniğe göre saat bazında belirler, gösterir…

Aşağıda anlatılan yöntemle elde edilen horoskop, astrologlar tarafından eldeki bazı istatistiki bilgilere (?) dayanılarak yorumlanır ve o insanın ruhsal-fiziksel yapısı ortaya konulur.

-Eksik ama doğru diyelim,

Doğal olarak bu istatistiki bilgiler insanların karakter ve yeteneklerinin bir birikimi olduğundan, pisikolojik olarak gerçekmiş gibi algılanır.

-Yanlış!
Konumların hemen hemen hepsi (Uranüs, Neptün, Pluto hariç) binlerce yıldır bilinmektedir ve birbirlerinden çok farklı kültürlerde bile (Hint, Çin, Astek, Yunan, Arap) aynı konumlar için hala aynı yorumlar kullanılmaktadır. Siz bunu nasıl yanıtlarsınız bilmem.

Bir yıldız haritasının oluşturulabilmesi için şunlara ihtiyaç vardır: Doğum yeri (enlem ve boylam olarak), doğum tarihi (gün, ay ve yıl olarak), doğum zamanı (saat, dakika ve saniye olarak), gökgünlüğü, atlas, Gökyüzü Evleri tablosu,

-Eksik bilgi;
Yukarıdakilere ek olarak eğer bilgisayar kullanılmıyorsa: logaritma cetveli ve yaz saatleri tablosu da gereklidir.

pergel, iletki ve cetvel Boş doğum haritasını çizmekle işe başlanır. Bir kağıda çapı 15.5 cm ve 13 cm olan iki daire iç ice çizilir (Şart değil). İletki yardımıyla bu daireler 30'ar derecelik 12 eşit parçaya bölünür. Her bir parça da 5'er derecelik kısmlara ayrılarak işaretlenir.

-Eksik bilgi;
Uzun zamandan beri yukarda anlatılanlar yerine, bilgisayarlar herşeyi hesaplıyıp çiziyor artık. Ancak daha önceleri çizilmekteydi. Ben de eski çizimlerimi nostalji olsun diye saklıyorum. Ancak eski çağlarda yuvarlak şema kullanılmıyordu onun yerine zarf şeklinde özel bir çizim kullanılıyordu. Halen de Hindistan’da kullanılmaktadır.

Şekil.1. Boş doğum haritası.

Bir atlas yardımıyla doğum yerinin enlem ve boylam dereceleri belirlenir. Doğum zamanı 12 saat üzerinden belirtilir; yani, doğum zamanı 15:30 ise öğleden sonra 3:30 olarak verilir. Çünkü tablolar buna göre düzenlenmiştir.

-Yanlış,
Noon (öğlen) ephemerisleri olduğu gibi midnight (0 Hour) ephemerisler de vardır. İsteyen istediğini kullanır. Yukarda anlatılan Öğlen gökgünlüğüne göre hesaplamadır.

Doğum yerinin boylamının Greenwich'ten olan farkı bulunarak zaman biriminde ifade edilir. Bu zaman farkı, doğum zamanına, Greenwich'in doğusunda ise çıkarılarak batısında ise eklenerek, Greenwich zamanına geçilir. Eğer yaz saati uygulaması var ise bu da Greenwich zamanına eklenir veya çıkarılır. Bu sonuç zaman, 24 saatten fazla ise doğum tarihi (Greenwich'e göre) bir önceki veya sonraki güne geçecektir. Bu yeni tarihe göre işlemlere devam edilir.
Bunlardan sonra yıldız zamanının hesaplanmasına geçilir. Bunun için doğum yılına ait gökgünlüğünden (ephemeris) doğum ayı ve günü için yıldız zamanı değeri okunur; bu değer Greenwich'te öğle zamanına karşılık gelen yıldız zamanıdır. Doğum zamanı için bulunan Greenwich zamanının, Greenwich öğlen zamanından olan farkı elde edilir; bu fark değer, gökgünlüğünden okunan yıldız zamanı değerinden öğleden önce veya sonra olmasına göre çıkarılır veya eklenir. Yıldız zamanı ile Güneş zamanı arasında 1 saat için 10 sn'lik bir fark vardır. Bu fark düzeltmesi de yukarıda elde edilen yıldız zamanına öğleden önce veya sonra olmasına göre çıkarılır veya eklenir. Sonuçta, doğum anındaki Greenwich yıldız zamanı hesaplanmış olur.

- Doğru,

Bu Greenwich yıldız zamanından doğum yerindeki yıldız zamanına geçilir. Bunun için doğum yerinin Greenwich'ten olan boylam farkı bulunur. Her iki boylam arası 4 dakikalık zamana karşılık geldiğinden bulunan boylam farkı için zaman hesaplanır. Bu zaman, Greenwich yıldız zamanından Greenwich'in doğu ve batısında olma durumuna göre eklenir veya çıkarılır. Böylece doğum anında doğum yerindeki yerel yıldız zamanı hesaplanmış olur. Eğer bu zaman 24 saatten fazla ise 24 saatin katları bundan çıkarılarak; 0 ile 24 saat arasına indirgenir.
Bundan sonra doğum yerinin enlemini gösteren Gökyüzü Evleri Tablosu'ndan yararlanılır. Yukarıda hesaplanan yıldız zamanı bu tabloda bulunur; buna karşılık gelen "Ascen." sütunudaki sembol yükselen burçun simgesi ve değer de evlerin haritada çizileceği değerdir. "10" sütununda gökyüzünün öğlen meridyeninin (Medium Couli) değeri verilmektedir. Buradan da bir burç sembolü ve ona karşılık gelen değer alınır. Bu da haritada doğum anındaki öğlen'i göstermek için işaretlenir.

-Eksik bilgi;
MC bazı tekniklerde 10. Ev başlangıc derecesi olarak ele alınır ve çok önemlidir. Haritadaki diğer evlerin dizilimi Asc ve MC ye göre hesaplanır.

Harita üzerinde soldaki birinci burç evine yükselen burç konmak kaydıyla sonraki burç evlerine yükselen burçtan sonra gelen burçlar işaretlenir. Her burç evine "Ascen." sütunundaki değer işaretlenerek zıt burçlar için bu değerler birleştirilir. Böylece evler belirlenmiş olur.

-Eksik bilgi;
Sadece eşit ev sisteminde bu yöntem kullanılır hala hazır da kullanılan yöntemde her evin ayrı derecesi vardır. Ayrıca 15 ayrı ev sistemi vardır. Hepsinin kullanımı yorumları farklıdır.

Bu evler soldan itibaren saatin tersi yönünde numaralandırılır. Burada yükselen burcu ayırmak için, bu doğrultu kalın bir çizgi ile belirtilir.

-Bu çizgiye ufuk çizgisi denir. MC ve IC hattıyla beraber haritayı 4’e böler. Her bölümün özel anlamları vardır.

Sonuçta, ışıklar ve gezegenlerin yerleştirilmesine hazır hale gelmiş doğum haritası meydana çıkarılmış olur. Gökgünlüğünden yeniden yararlanarak doğum tarihi için ışıkların ve gezegenlerin konumu ve hangi burçta olduğu o gökcismine ait sütundan okunarak haritada işaretlenir. Pluto çok yavaş hareket ettiğinden yıllık konumu ayrı bir tabloda verilmiştir.

-Yanlış.
Bunlar çok eskidendi. Şu anda astroidler ve sabit gezegenler, Uranian’lar dışıdaki büektedtün bilgiler normal ephemerislerden elde edilmektedir. Kaynaklarınızı iyi seçtiniz mi acaba?

Bu değer tablodan alınarak haritada işaretlenir. Ve bunlara ilaveten, ışıklar ve gezegenlerin birbirleriyle yaptığı özel açılar (astrologlar tarafından belirlenen) çizilir. Artık doğum haritası astrologların yorumlamasına hazır hale gelmiştir.

-Astroloğun kendisine kalmış değildir hepsi belli kurallar içinde yapılmaktadır; binlerce yıldır!!

3. BAZI ASTROLOJİK İSTATİSTİKLER

Burada sizlere astrolojinin ne olduğundan, tarihi gelişiminin nasıl olduğundan bahsetmeyeceğiz.

-Neden bahsetmiyorsunuz? Bu kadar şeyi ayrıntılarıyla verdikten sonra???

Sadece astrolojinin ne tür bir dolandırıcılık olduğunu bilimsel temellere dayalı bazı istatistik çalışmalardan örnekler sunarak göstereceğiz. Astrolojinin temelini oluşturan tüm bilgiler astronomi biliminden alınmış olmasına rağmen, bu bilgilerin yanlış ellerde yanlış bir yolla halka indirilmesine sebep olan astrologlar, mesleğimizin halkça yanlış anlaşılmasına, (işte probleminiz burada!! ) yanlış yorumlar yapılmasına ve hatta astronomiye karşı tavır alınmasına sebep olmaktadır.

Şahsi düşüncenizdir!
Astrolojide kullanılan bilgiler astrolojiye özeldir. Astroloji astronomiden yanlızca horoskopun oluşturulmasında faydalanır. Horoskopsa gök cisimlerinin yerlerini belirten ayrıntılı bir plandır.

Astrolojiyle ilgili olarak yapılan bazı istatistik sonuçları şöyle özetleyebiliriz:

  1. Bir çok ülkedeki araştırma sonucuna göre nüfusun %50'den fazlası astrolojiye inanıyor.

-Belki? Bence daha fazla..

  1. Büyük şehirlerde yaşayanlar kırsal kesimlere nazaran daha fazla astrolojiye inanır ve uğraşırlar.

-Belki, Neden acaba?


3) Astronomi bilen hiç bir bilim adamı astrolojiye inanmamaktadır.


-Nereden biliyorsunuz? Bu önermeniz bilimsel mi?!


4)Kalabalık şehirlerde sosyal problemler daha fazla olduğundan astroloji inancı daha yaygındır.


-Bu önerme sizin galiba!


5) Kadınlar erkelere göre daha fazla astrolojiyle ilgilenir ve uğraşırlar.

-Doğru,


6) Fen bilimi eğitimi görmeyen sanatçılar ve işadamları astrolojiyle ilgilenirler.


- Komik önermeler bunlar, sizin görüşünüz mü yoksa bilimsel bir niceliği var mıdır?


Kalabalık toplumlarda refah içinde yaşasalar bile kendilerine güvenleri sarsılan, sosyal bunalımlara giren insanlar astrolojiyi sorunlarına bir çözüm olarak görürler. Bu tür fırsatları iyi değerlendiren astrologlar (kendilerine astrolog diyen bazı muhteremler) insan psikolojisini de iyi kullanarak astrolojiyi kazanç kapısı haline getirmişlerdir.


-Doğru, katılıyorum,
Bugün sokaktaki vatandaşa astrologla medyum arasındaki farkı sorsanız “aynılar” der. Çünkü medyada karşılaştığınız astrologların hepsi medyum, hipnotist, vs., vs. ve aynı zamanda da astrologdurlar. Oysa bize göre; astrolojideki o kadar bilgiyi kazanmanın tek yolu okumaktır!.


Örnek olarak media'da çıkan düzenli astroloji (saçmalıkları) yayınları ve programları gösterilebilir.

-Doğru,


Eğer astroloji doğru olsaydı bugün öncelikle gökcisimleriyle uğraşan astronomlar birer astrolog olurdu.


-Yanlış önerme,
Bu da sizin fikriniz galiba,


Çünkü toplumda gökcisimlerini en iyi bilenler ve tanıyanlar astronomlardır.


-Fiziksel yapılarını en iyi bilenler astronomlardır. Doğru. Ama astronomlar arasında gezegenlerin simgesel anlamlarını bilmeyenler çoğunluktadır.


Astrologlara göre Başak burcunda doğanlar iyi idareci olamazken, Kova burcunda doğanların hepsi bilimadamı olmalıdır.


-Yanlış;
Astrolojide insanın doğduğu burcun büyük önemi vardır gerçekten. Ancak yukarda detayları ile anlatmaya çalıştığınız! saniyelerin önemli olduğu hesaplamalarla elde edilen harita tek bir insana aittir ve birdaha oluşmayacak bir kombinasyonun seyreltilmiş! (sabit yıldızlar, astroidler olmadan) bir planıdır. Bu şartlarda tek bir konumdan bahsetmek sizi GAZETE FALCISI yapmaz mı?.


Gauquelin isimli bir araştırmacı yaptığı istatistik bir çalışma sonunda, on farklı mesleğe sahip 15560 kişinin burçları ile meslekleri arasında herhangibir bir ilişkinin olmadığını göstermiştir.


-Bu araştırma nekadar bilimsel?, Gauquelin kim?


Astrologlara göre horoskop üzerinde gezegenlerin aralarında yaptıkları kavuşum, kare, üçgen ve karşıt açılar, kişinin doğum anında daha da önemli olup;


-Eksik bilgi:
Önem sırasına göre: 60, 150, 30, 45, 135, 72, 144, 36, 51.43, 40, 80, 102.86, 154.29, 160 derece açılar da, yukarda adı geçen 0 (kavuşum), 90 (kare), 120 (üçgen) ve 180 (karşıt) derece açılar gibi değişik açılar da değişik tekniklerde kullanılmaktadır.


örneğin üçgen (120°) açıda iken güçlü bir karakter oluşmasına yardım eder.


-Yanlış,
Astroloji gökcisimlerinin canlılar ve olaylar üzerine etkisini değil aradaki paralellikleri açıklar. Dolayısıyla 120° derce açı veya diğer açılar ve konumlar karekteri etkilemez!, sadece açıklamaya araçdır. Ayrıca bu açının yorumu duruma göre biraz daha farklıdır.


Karşıt (180°) açıda ise uyumsuz bir görünüm vermelidir.


-Yanlış,
Böyle bir şart yoktur. Duruma göre (haritanın diğer konumları dikkate alınarak) farklı yorumlanabilir.


Nobblitt 1978 yılında Texas Eyalet Üniversitesinde tamamlayıp sunduğu doktora çalışmasında böyle bir ilişkinin olmadığını göstermiştir. Yine astrologlara göre kişinin fiziksel görünümü doğduğu andaki burçla ilişkilidir.


-Eksik bilgi,
Herhalde bu durumda 12 değişik insan tipi çıkardı ortaya değil mi?


Culver isimli araştırmacı 1981'de yaptığı çalışmada 300 kişinin fiziksel özellikleriyle burçları arasında bir ilişki araştırmış ve hiç bir ilişki olmadığını ortaya koymuştur.


-Bu kişi varsa ve gerçekten araştırdıysa doğru sonuca varmış!.


Tıp doktorları üzerinde yıldız haritaları ele alınarak ve yaklaşık 100 denek kullanılarak yapılan istatistik bir çalışma sonunda, gökcisimlerinin konumlarıyla insanların davranışları arasında ilişki kurmanın mümkün olmadığı görülmüştür.


-Bu araştırmanın sahibi yok galiba.


Yine benzer olarak, A.Ü.F.F. Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'ndeki öğrenci ve öğretim elemanlarından oluşan 112 kişinin horoskopları çıkartılarak, aralarındaki istatistiki ilişkinin araştırıldığı bir çalışmada da, kişilerin burç yüzdelerinin rasgele dağıldığı, anlamlı bir korelasyonun olmadığı ortaya çıkmıştır.


-Yanlış bilgi,
1-Eğer 112 kişinin horoskopları çıkarıldıysa ve yanlızca burçlarının istatistiği yapıldıysa; bu oldukça zahmetli ve mantıksız bir çalışma olmuş! (horoskopun nasıl çıkarıldığı göz önüne alacak olursak Eğer elle çıkarılsaydılar: 112 x 5saat =560saat=70 gün çalışmak gerekirdi!)
Horoskopta bakılacak okadar çok şey varken …??, Enteresan!!!
2- Madem sadece burçlarına bakılacaktı neden horoskop çıkartıldı?!
3- 112 kişinin horoskoplarını kim çıkarttı?!
4- Bu araştırmaya neden izin verdiniz? (katlandınız),
Naçizhane düşüncem: sanırım aranızdan biri bu işi astrolog adına üstlenip yanlızca doğum tarihlerine bakarak (horoskop çıkartmadan!) “bilimsel” bir sonuca varmış.
Ama o kişiyi tebrik ederim;
“sonuç bu haliyle doğrudur!”


3. ASTROLOJİNİN VE ASTROLOGLARIN AÇIKLAYAMADIĞI KONULAR


Son olarak astrolojinin açıklayamadığı bazı astronomik gerçekleri maddeler halinde sunalım:

1) Uranüs, Neptün ve Pluto keşfedilmeden önce nasıl yorum yapılıyordu?


-Cevap: Vedik astroloji ya da orjinal ismiyle “Jyotish” aşağı yukarı milattan önce 3000 yıllarına kadar dayanan bir geçmişi olan ve hala geleneksel yöntemlerle (Uranüs, Neptün ve Pluton olmadan) çalışan özel teknikler içermektedir. Bu teknikte eklere gerek duyulmamaktadır. Tropikal astroloji (batı Astrolojisi) ise batı yenilikleri geçmişe dönük olarak incelemiş ve bu çok ağır hareketli gezegenlerin kişisel olmaktan çok toplumsal boyutlarına temas etmiş, ve gereken yeri vermiştir. Bu iki temel sistem arasında sonderece farklı teknikler kullanılmaktadır.


Onuncu bir gezegen bulunursa nasıl yorum yapılacak? Hem neden astrologlar bu üç gezegenin varlığını önceden kestiremedi de, astronomi bilimi keşfetti?


-Cevap: Geçmiş döneme ait ephemerisleri çıkarılıp incelenir. Ve simgelediği şeyler bulunur.
Sanıyorum sorun sizin bakış açınızda. Astroloji ile astronomi rakip değildirler!!!. Birisi elma ise diğeri armuttur, ya da karpuz. Eski çağlarda bildiğiniz üzere aynı işi görürlerdi. Daha sonraları bilginin artmasıyla astronomi ve astroloji ayrı ayrı dallar olarak faaliyet göstermeye başladılar. Birisi gök cisimlerinin fiziksel yapısıyla diğeri ise ruhuyla ilgilendi. O zamanlar bu kişiler aynı zamanda doktordular, felsefeciydiler vb...
Astrolojinin amacı yıldız keşfetmek değildir; evrendeki müthiş harmoninin küçük bir bölümünü kullanarak diğer bölümü hakkındaki bilgiye ulaşma çalışmasıdır. Bir çeşit şifreciliktir.
Enteresandır ki astroloji, halen astronomi tarafından varlığı bilinmeyen ancak gökgünlüğü tespit edilmiş bazı noktaları kullanmaktadır. İlerde bu konumlara karşılık gelen gök cisimleri bulunursa şaşırmamak lazım!.


2) Doğum zamanı tıbbi operasyonla değiştirilerek kişinin yıldız haritası da değiştirilebilir. O zaman insanlar çocuklarını en çok istedikleri burçlarda dünyaya getirerek, neden istedikleri bir ırk oluşturmuyorlar?


-Doğum haritası (horoskop) deyince aklınıza ne geliyor bilmiyorum ama bu haritada kişinin burcu olarak nitelediğimiz konum; Güneş’in o anda ekliptiğin 12 de biri üzerinde hangi burç dilimine tekabül ettiğini belirtir. Kısaca Güneşin haritadaki yeri sizin burç olarak nitelendirdiğiniz veriyi verir. Haritada bunun gibi sonsuz sayıda konbinasyon vardır.
Sorunuzun cevabını bir soruyla vereyim şimdi:
“Bu arkaşlar ari ırkı hangi kombinasyonu ne zaman seçecekler de hanımları aynı anda aynı yerde doğurtacaklar veya sezaryen yapacaklar?”


3) Koç noktasının yılda yaklaşık 50" lik (geri) kayması sonucu doğan etki, kişinin falına (?) bakarken nasıl elimine ediliyor? 1000 yıl sonra aynı gün ve saatte doğacak insanların falı (?) bugün doğanlardan farklı mı yoksa aynı mı olacak?


-Kastettiğiniz şey sanıyorum takribi 25800 yılda bir ekliptiğin ekvator 0 derece Koç noktasından başladığı noktaya dönüşü; yani “Büyük Sideral Yıl”
Cevap: Evrendeki herhangi bir an (kombinasyon) asla tekrarlamaz. Sormaya çalıştığınız soru ise yalnızca ekliptiği, burçlar kuşağını yani sonsuz olasılıktan sadece birini etkiler. Teknikler bunu da kapsamaktadır…


4)Takımyıldızlar üç boyutlu uzayda aralarında binlerce ışık yılı boşluk olan farklı özelliklerde yıldızlardan oluşur ve zamanla dört boyutlu uzayda bu yıldızların kendi öz hareketleri ile burçların biçimleri değişir. Hatta bazı yıldızlar burç değiştirebilir. Bu durum astrolojik açıdan nasıl dikkate alınıyor?


-Cevap: Astroloji takımyıldızların içindeki yıldızlardan ziyade takım yıldızın tümünün simgesel anlamlarıyla ilgilenir. Ama takımyıldızlar içindeki sabit yıldızlar bahsettiğiniz 4 boyutlu sistemin hangi zaman diliminde, bir astrolojik harita üstünde yer değiştirecek kadar hareket eder acaba?…
İzin verin atayım; 10 bin yılda 0.1 derece mi?…


5) Zodyaktaki 13. burç (Yılancı) nasıl dikkate alınıyor? Güneş bu burçtayken doğanların falına nasıl bakılıyor?


-Cevap: Bu medyanın haber bulmakta sıkıntı çektiği dönemlere rastlamış bir yanlış bilgilendirmedir. 13. Burç diye birşey yoktur.


6) Bu yıllarda 1 Nisan tarihinde Güneş Balıklar burcundadır. 2000 yıl önce ise 1 Nisan'da Güneş Koç burcundaydı. O halde 2000 yıl önce 1 Nisan'da doğan kişi ile bugün 1 Nisan'da doğan kişinin burçları farklı olmalı. Bu nasıl açıklanacak?


-Cevap: Astroloji çok farklı teknikler kullanır. Bu farklılıklar tarih boyunca değişik kültürlerin etkisi sayesinde oluşmuştur. Örneğin Hindu astrolojisi “Jyotish” batıdan çok farklı teknikler içerir. Bu astrolojide temel zaman direk olarak sideraldir. Bu teknikte yukarda dediğiniz gibi yaklaşık 2090 yıl sonra güneşin yeri değişir ve sizin anlayacağınız kişinin burcu değişir. Ancak Tropikal Astrolojide Precession uygulanmaz. Ekliptik 12 dilime bölünmüştür. Dolayısıyla kayma yoktur.


7) Astrologların evrenin gerçek fiziksel yapısıyla ilgili ya hiç bilgisi yoktur ya da çok sınırlı ve yanlış bilgiye sahiptirler.


-Cevap: Doğrudur, fiziksel yapıyla ilgilenen azdır. Çünkü bunları bilmek bizim işimizi etkilemez. Astrolojik bilgi başkadır.


8) Astroloji, altı ay Güneş ve gezegenlerin hiç görülmediği kutup bölgelerinde doğan kişilerin burçları konusunda hiç bir açıklama getirememiştir.


-Yanlış,
Bu konumlar için özel teknikler, ev sistemleri uygulanmaktadır; Meridian ev ve Jyotish teknikleri.


Benzer olarak doğum, uzayda veya başka bir gezegende olsaydı falı ne olurdu?


-Cevap: Bunun cevabını şöyle vereyim eğer kişi bir gök cismi üstünde doğduysa (Mars, Pluto vb.) bilgisayar programlarımız bu similasyonu çok kolay yapmaktadır. Ayrıca, bilgisayar yardımı ile uzayın herhangibir yerinin similasyonu, yada hipotetik gezegenlerin similasyonu da yapılabilmektedir.


9) Tıp bilimi, daha bebek anne karnındayken bile çevreden, dış uyarılardan etkilendiğini isbatlamıştır. Oysa astroloji için sadece ve sadece doğum anı çok önemli olup, doğum öncesi etkiler hiç dikkate alınmamaktadır.


-Yanlış;
Astrolojinin çok eski tekniklerinden biri de; koitus anı yani çocuğun anne rahmine düştüğü ana göre hesaplamalar yapılarak bir horoskop çıkarılıp yorumlanmasıdır. (Jyotish)

10) Yıldızların da bir hayat süresi vardır ve evrimlerinin sonunda ölüp yok olurlar. Burçları oluşturan yıldızlardan biri veya birkaçı eğer e
vrimleri sonunda yok olsaydı, bu burçlarda doğanların falına (!?) nasıl bakılacaktı acaba?


-Cevap: Bundan daha güzel sorularınız olabilirdi mesela kuyruklu yıldızlar gibi… ben sorunuzu cevaplamaya çalışayım; “sonsuz kombinasyonlardan biri eksik olurdu…”


11) Astrolojide gerçeklik payı olsaydı önce yaygın eğitimi yapılır sonra insanlığın yararına kullanılarak, insanlığın gelişmesi inanılmayacak kadar hızlandırılabilirdi. Astrolojinin öngördüğü sonu olumsuz bitecek olaylar ve işler için boşuna emek, para ve zaman harcanmaz; hatta önceden alınacak tedbirlerle olumsuz işler olumluya çevrilir, sadece sonu iyi bitecek işler yürürlükte tutularak insanlığın hızla gelişmesi sağlanırdı.


-Astrolojinin yaygın eğitimi yanlızca yurdumuzda yapılmamaktadır. Örneğin İngiltere’deki “Faculty of Astrological Studies” 1800 lerden beri talebe yetiştirmekte olup bir astroloji klasiğidir. Aynı şekilde Amerika, Fransa ve Almanya’ da da okullar vardır. Hindistan’da bu işle ilgili okul olduğunu henüz duymadım ancak “Pandit” denen kişiler binlerce yıldır ailelerinin geleneği olarak Jyotishle uğraşmakta ve sırlarını gizlemektedirler. Çinliler ise astrolojiyi akupunktur ve diğer tıp geleneklerinde çok özel ve harikulade sistemleri ile hala kullanmaktadırlar. Araştırmanızı tavsiye ederim… İnternette de yüzlerce eğitim veren siteler mevcuttur. Ancak cahiller için para tuzakları daha fazladır.

-Gelelim insanlığın iyiliği için kullanımına. Bu konuda haklısınız. Ama tarihte hep bunun tersi olmuştur; astrologlar ve astroloji kimi zaman zorla (ör: Hitler) kimi zaman da, devlet yönetiminde yönetimin amaçları doğrultusunda gizlice kullanılmıştırlar. İngilizler seçimlerini her nedense mutlaka Perşembe gününe rastlatırlar!, Ronald Reagan sabah saat 1:00’de valilik yemini etmiştir. Hindistan parlamentosu negatif bir astrolojik konumun oluşması nedeniyle 1 ay süreyle tatil edilmiştir. Yani herkes kendi çıkarına göre kullanıyor. Bilen faydalanıyor ama gizli tutuyor, biz astrolojiden faydalanıyoruz demiyor. İngiliz kıraliyet astrologları ne için maaş alıyorlar dersiniz?

-Bu şartlarda insanlığın yararına nasıl kullanacaksınız astrolojiyi?


5000 yıldır insanlığın gündeminde olan astroloji, bu yönde insanlığa hiç bir yarar sağlamamıştır;

-Doğru, yukarda anlatmaya çalıştım.


bilimsel düşünceye göre bundan sonra da sağlaması beklenmemektedir.

-Maalesef doğru .


5.SONUÇ

Astrolojinin astronomiye sağladığı tek katkı, eski çağlarda insanların astrolojiyle uğraşırken farkında olmadan bir çok astronomik bilgiyi keşfetmiş olmasıdır.
1975'te Amerika'da "The Humanist" dergisinin Eylül sayısında astrolojiye karşı önemli bir bildiri yayınlanır. Bu, 18'i Nobel ödülü almış 186 bilimadamı tarafından imzalanan bir çağrıdır. Bir emekli astronomi profesörü (B.J. Bok), bir bilimsel makale yazarı (L.E. Jerome) ve bir felsefe profesörü (P. Kurtz) tarafından kaleme alınan bu bildirinin metni kısaca şöyledir:
"Bir çok disiplinden gelen bilimadamları astrolojinin dünyanın büyük bir kısmında giderek daha iyi karşılanmasından endişe duymaktadırlar. Aşağıda imzası bulunan bizler astrologların özel ya da genel olarak yaptıkları kehanetlerin ve verdikleri öğütlerin koşulsuz olarak kabul edilmesi tehlikesine karşı toplumu uyarmak istiyoruz. Astrolojiye inanmak isteyenler, ilkelerinin hiç bir bilimsel temele dayanmadığını bilmelidirler."

-Güzel bir bildiri…


Astrolojiyle ilgili bu tür ve yukarda anlatılan buna benzer daha pek çok araştırma hep aynı sonuca varmaktadır:


-Acaba?
Cevap verme konusunda hazırlıklı olmadığım için karşı tezi savunan bilimsel araştırmalar konusunda fazla bilgim yok. Ama “Karl Jung” konusunda araştırma yapmanızı sağlık veririm…


Astrolojinin öne sürdüğü tezlerin hiç birinde gerçeklik payı yoktur. İddiaların tamamı bir safsatanın ürünüdür.


-Kişisel düşünceler bunlar, astroloji hangi tezleri ileri sürmektedir?


Bu gerçeğin de halka gösterilebilmesi için biz astronomlara bazı görevler düşmektedir. Bunun için yapılabilecek bazı faaliyetler şunlar olabilir : i) Basın yayın organlarını kullanarak toplumun aydınlatılmaya çalışılması. Ancak bu konuda kullanılabilecek bu türden yayın kaynakları sadece bilimsel yayın organları olabilir. Çünkü, zaten media'nın hemen hemen tamamı astrolojiyi kendi çıkarları uğruna kullanmaktadır.

-Doğru,


ii) Astronomi bölümlerince periyodik olarak "astronomi günleri" düzenlenerek belli kesimleri eğitmek suretiyle, astrolojinin ne tür bir aldatmaca olduğunun gözler önüne serilmesi. iii) Astrolojinin anlamsızlığını ve gereksizliğini gözler önüne seren bir bildiri yayınlaması için TAD'ne istekte bulunmak.


-Güzel bir sosyal çalışma olacak kanısındayım…
Ama daha faydalı işler yapmak isterseniz TEMA Vakfına üye olun Tel: (312) 419 73 01


İnsanlar kendilerine ve çevrelerine güvenlerini yitirseler, sosyal bunalımlara düşseler bile bu boş inançla kendilerini avutup zaman geçirmemeli, daha da önemlisi kendilerine astrolog diyen umut tacirlerine alet olmamalıdır.

- Tamamen katılıyorum…


Bilimadamlarına göre hiç bir gerçeklik payı olmayan astrolojiden çıkar sağlamak, aldatmacadan hatta dolandırıcılıktan başka bir şey değildir.


-Birçok çıkar gurubu, kişi ve medya malesef astrolojiyi yurdumuzdaki bilgi ortamının eksikliği ve cahillikten de kaynaklanan boşluğu doldurmak suretiyle cahil insanları sömürüyor ve bilinçli insanların da konuya olabilecek ilgilerini negatif etkiliyor, astrolojiyi çok yanlış ve yanlı anlatıyor. İnsanlarımız da okumuşu ve cahili ile medyanın kesin bilgilerine güvendiğinden, o şekilde faydalanmış oluyorlar…
Gazetelerdeki astroloji saçmalıklarına nekadar çok kişinin ilgisi olduğunu hepimiz biliriz. Bunu dikkate alanlar genellikle eğitim seviyesi düşük insanlardır. Ama enteresandır ki eğitimli bireylerimizde bu saçmalıklara astroloji demektedirler ve bunun astroloji olduğuna inanmaktadırlar..
Astrolojide etik bizim de çok yakındığımız bir konudur. Bu konuda kendi çevremizde ancak başarılı olabiliyoruz. İnsanlar astrolojiye kıyarak hayatlarını kazanıyorlar. Astrolojinin durumundan çok kendi yaşamları ön planda bu kişilerin. Bunlara “medyum astrologlar” diyoruz. Yani astrolojiyle ilgisi olmayan medyumlar, falcılar vb.


Sacit ÖZDEMİR ve Yalçın KAYA
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi
Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü
06100 Tandoğan-ANKARA


6. REFERANSLAR


Çileli, N., Yüzügüler, S., 1993 "Astroloji" AÜFF Astronomi Bölümü Diploma Tezi, Danışman:Prof. Dr. Osman Demircan.
Demircan, O., 1991 Bilim ve Teknik Dergisi, Cilt 24 Sayı 285, syf. 48.
Demircan, O., 1991 Bilim ve Teknik Dergisi, Cilt 24 Sayı 289, syf. 28.
Ergen, M., Çiçekçi, A., Özkan, S.E., 1993 "Falcılar İçin Yıldız Haritası (Horoskop)"
AÜFF Astronomi Bölümü Diploma Tezi, Danışman:Doç. Dr. İ.Ethem Derman.
Geddes, S., 1978 "Astroloji Yıldızlar ve Geleceğimiz", Çev:Gülten Suveren, Remzi
Kitabevi Yayınları.
Güngör, M., 1994 "Astroloji İle İlgili Doktorlar Üzerinde İstatistik Bir Çalışma" AÜFF
Astronomi Bölümü Diploma Tezi, Danışman:Doç. Dr. İ.Ethem Derman.
Rona, N., Erkut, D., 1989 "Astroloji", Yaprak Yayınları.


-Araştırdığınız kaynaklar size yeterli gelebilir. Belki bir astroloğa danışsaydınız size farklı kaynaklardan faydalanma şansı tanıyabilirdi.


ASTROLOĞUN SONUCU:


İnsanlar tarımdan başlayarak 35000 yıldır gökcisimlerinden faydalanmaktadırlar.

Astroloji Nedir ?

Astroloji, sanılanın aksine, insanın doğaüstü yeteneklere sahip olmasını gerektiren fal, metafizik gibi konulardan çok farklı bir metodoloji takip eder. Astrolojide kullanılan araçlar; kağıt, kalem, açı ölçer, kitaplar, bilgisayar programları, ve bunları alabilmek için de paradır. Konular ise; astronomi, matematik, mitoloji ve tarihtir. Tabii bol bol kitap okumak en büyük şarttır.
Başka bir açıdan bir kişinin astroloji ile doya doya uğraşabilmesi için şu üç şeye ihtiyacı vardır; 1- ilgi, 2- analitik düşünce, 3- para.
Yani; gerçek bir astrolog bir bakışta burcunuzu bilmek zorunda değildir. Sizin avuç içinizdeki çizgilerin ne anlama geldiğini bilmek durmunda da değildir veya fincanın içinde bıraktığınız kahve artıklarınızdan birşeyler çıkartıp sonra transa geçip .. titreyip .. uyutup falan filan bunlar astrolojide yoktur arkadaşlar. Oysa ki siz medyadan bunun böyle olduğunu öğrenmiştiniz değil mi?


Astrolog sizden sadece şunları ister: Doğum tarihinizi, doğum saatinizi ve doğum yerinizi. Sonra bu zat saatlerce (bilgisayar programlarından önce günlerce) matematik işlemleri arasına gömülür, arkasından kitaplar arasında boğulur. Ama bundan sonsuz zevk alır.
Ben astroloğum diyen bir kişinin eğer iyi bir kütüphanesi yoksa iyi bir çenesi vardır diyebiliriz...

Eğer istenirse yurtdışında çok iyi bir astroloji eğitimi almak para, zaman ve yabancı dil parametrelerine bağlı olarak mümkündür. Örneğin “The Faculty of Astrological Studies” (Londra) çok ünlü ve üst düzey astroloji eğitimi veren bir yerdir.


Astroloji ile ilgilendiğimi öğrenen bir kişinin genellikle bana ilk yaklaşımı; “anlat bakalım bana burcumu” olur. Böyle bir yaklaşımda olan kişinin öncelikle astrolojiye şüpheyle baktığını, yine de neler çıkacak merakında olduğunu anlamak zor değildir.
Evet, herkes kendini merak eder. Kişi kendi hakkındaki kendi kuşkulu yargılarının hemen oracıkta astroloji –“inanmadığı şey”- tarafından da doğrulanmasını beklemektedir. Ancak kişi, konuya uzak olmanın ve tabii gazetelerde astroloji başlığı altında yer alan fal saçmalıklarının yada fal başlığı altında yer alan astroloji saçmalıklarının etkisi altında kalmışlığın bilgisizliği ile, bir astrolojik analizin yalnız burcunun özellikleriyle yapılabileceği önyargısındadır.


Aynı ön yargı malesef astrolojiye yeni başlayan kimi kişilerde de mevcuttur. Bu kişiler astroloji biliyor olarak tanınmaları nedeniyle önyargılarını ve eksik bilgilerini çevrelerindekilere aşılayıp astrolojiyi çok yanlış tanıtmaktadırlar. Yaptıkları en büyük yanlış ise, herkesi kendi burcunun kalıbına sokmaya çalışmaktır. Kendilerinin hoşlandıkları ya da hoşlanmadıkları burçların, iyi veya kötü özelliklerini ön plana çıkarırlar. Sen Boğasın, demek ki sıkıcısın veya o Aslan, hükmetmeyi sever, ya da sen Balıksın, senden lider olmaz gibi çok yanlış betimlemeler. Atatürk’ün Balık burcundan olduğunu hemen belirteyim.
Doğum anında Güneş hangi takımyıldız gurubunun hizasında ise bu takımyıldızın adını burcumuz olarak biliriz ve bu olasılık diğer sayısız olasılıklardan yanlızca biridir. Uzayın çekilmiş bir fotorafını gözünüzün önüne getirin, ne demek istediğimi biraz anlamış olursunuz. Belirli bir anda oluşan, bu sayısız olasılıklar konbinasyonun tekrar oluşma olasılığı % 0 dır. Dolayısıyla “bana burcumu anlatır mısın?” sorusuna vereceğim cevap ilk harfinden itibaren o kişi için yanlış olacaktır. Bilmem anlatabildim mi?


Sıkça yöneltilen sorulardan biri de “yıldızlar, insanları ve olayları nasıl yönetirler?” şeklindedir. Arkadaşlar, astrolojide böyle birşey yoktur. Insan veya canlı davranışları, sosyal olaylar, mikro ve makro düzeydeki tüm hareketler, evrensel bir harmoni içinde, ritmik ve düzenli değişen bir tempoda asla şaşırmaksızın ve birbirlerinin ayaklarına basmadan danseder gibidirler. Bizim yapmaya çalıştığımız ise bu harmoninin bir köşesinden ritmi ve tempoyu yakalamaya çalışmaktır. Sanki yemeğin kokusundan o yemeğin ne olduğunu, içerdiği malzemeleri tayin etmek gibi. Yemek ve koku molekülleri birbirlerinden farklı olup içiçedirler. Birbirlerinin durumlarını yorumlamakta yardımcı olurlar. Gök cisimleriyle dünyadaki olaylar arasındaki bağlantıyı da buna benzetebiliriz. Yanlız bir farkla; gezegenlerin ve yıldızların konumları çok kesin olarak matemetiksel hesaplarla ölçülebilmektedir... Tabii karşı parametreler de...

Sevgili arkadaşlarım, astrolojiyle herkesin uğraşmasını beklemek doğru değildir. Çünkü; bu bir ilgidir, bir farkına varıştır. İnsan astroloji yardımı ile o evrensel harmoninin tınılarını duyumsamakla kalmayıp, yaptığı dansın farkına varır ve günlük yaşamına da başka bir gözle bakmaya ve herkesin göremediği ayrıntıları yakalama olanağına sahip olur. En önemlisi hoşgörü sahibi olur. İnsanların hoşa gitmeyen özellikleri onu eskisi kadar rahatsız etmez. Çünkü bu davranışların arkasındaki gizemi sanki buzdağının görünmeyen kısmını görür gibi farkedebilir. O an yüzünüzde belirecek tebessümü herkesin anlamasını bekleyemezsiniz tabii.
Astroloji, sadece biliyor olmanın zevkidir.
Kişi astrolojide ilerledikçe, zamanı geldikçe önündeki engeller bir bir kalkıyor ve kendini çok heyecanlı bir durumda buluyor. Bu durumu anlatmak zor. Biliyor olmanın sınırını zorluyorsunuz. Bu sınıra gelmeden önce bunu gerçekten isteyip istemediğinize daha doğrusu buna hazır olup olmadığınıza emin olmanızı tavsiye ederim. Şunu sorun kendinize: “biliyor olmayı ister miyim?” cevabınız evet ise çok heyecanlı bir yolculuğa hazır olun. Eğer hayır ise o zaman da temel astrolojinin incelikleri size çok cömert davranacak kişiliğinizle ilgili istediğiniz bütün ayrıntılara ulaştıracaktır sizi.
Her halükarda farklı olmanın ve farklı hissetmenin zevkini çıkaracaksınız. Bu da iyi bir kazanç değil mi sizce?


Saygılarımla,


C.C.ARDA

---****---


http://www.dergi.org/071999/1401.htm (daha once bu yazi bu adreste idi)

Hiç yorum yok: